53 yaşındaki Kaniye Küsek, yaşamını olumsuz yönde ve ciddi etkileyen dışkı tutama hastalığından Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Algoloji (Ağrı) Kliniğinde Prof. Dr. Ercan Lütfi Gürses tarafından uygulanan pil tedavisi ile kurtuldu.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi’nde yeni bir tedavi yöntemi daha başarıyla uygulandı. Travma sonrası gelişen omurga hasarına bağlı dışkı tutamama yakınması başlayan 53 yaşındaki Kaniye Küsek, gördüğü tedavi ile sağlığına kavuştu.
PAÜ Hastanesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Lütfi Gürses, “Hastamız bugüne kadar uygulanan tedavi yöntemlerinden yarar görmemişti. Algoloji kliniğimize başvurusunun ardından yaptığımız incelemeler sonrasında, hastamıza sakral sinir stimülasyonu (pil tedavisi) uygulamaya karar verdik. Tedavinin ilk aşamasını oluşturan test döneminde hastamızın yakınması tamamen ortadan kalktı. Bunun üzerine hastamıza kalıcı pil yerleştirdik. Pil tedavisi ardından eski hayat konforuna ulaşan hastamız, şimdi daha sağlıklı ve mutlu” diye konuştu.
Prof. Dr. Gürses, dışkı ve idrar kaçırma tedavisinde çığır açan bu modern tedavi yönteminin PAÜ Algoloji Kliniği’nde uygulanmasından ve hastaların eski konforuna kavuşmalarından dolayı çok mutlu olduklarını belirtti.
Başhekim Prof. Dr. İbrahim Türkçüer de PAÜ Hastanelerinin yeni tedavi yöntemlerine her zaman açık olduklarını, bu yöntem ile hastalara daha iyi hizmet vermeye devam edeceklerini ifade etti.
DIŞKI TUTAMAMA (FEKAL İNKONTİNANS) NEDİR?
Fekal inkontinanas, barsak fonksiyon bozukluğu sonucu ortaya çıkan dışkılama hissinin olmaması, hissettiği halde dışkısını tutamama veya sürekli kabızlık durumudur. Kişinin sosyal yaşamını son derece olumsuz etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Hastaların bir kısmında idrar kaçırma da eşlik edebilir.
Nedenleri arasında; yapısal anatomik bozukluklar, sinir sistemi hastalıkları, omurilik hastalıkları ve tümörleri, şeker hastalığı, trafik kazası-düşme gibi travmalar sonrası kırıklar, omurga ve omurilik hastalıklarının cerrahi tedavileri, polinöropatiler, kas hastalıkları, multiple skleroz sayılabilir.
Tedavide; destek ve beslenmenin düzenlenmesi, ilaçlar, biofeedback tedavileri, fizik tedavi ve farklı ameliyat yöntemleri uygulanabilir. Ancak uygulanan tüm tedavi yöntemlerine rağmen hasta, bu sorunla yaşamak zorunda da kalabilmektedir.
Sakral sinir stimülasyonu, sakral sinirlerin elektriksel olarak uyarılması esasına dayanan bir tedavi yöntemidir. Pelvis bölgesinde bulunan organ ve kaslar dışkı ve idrar kontrolünü sağlar. Sakral sinirler; pelvis kasları, mesane, idrar yolları, kalın barsaklar, kalın barsakların son kısmı ve anüs kaslarının fonksiyonlarından sorumludur. Sakral sinir stimülasyonu, bu hastalarda son derece başarılı ve etkili bir tedavi yöntemidir. Tedavi, iki aşamada gerçekleştirilir. İlk aşama test sürecidir. Bu aşamada hastanın yakınmalarında %50’den fazla düzelme sağlandığı görülürse, ikinci aşamada kalıcı pil yerleştirilerek tedavi tamamlanmaktadır.