HABER ANALİZ / HABER HOROZU
CHP’de Denizli Büyükşehir adayının belirlenememesinin yarattığı kriz ortamı ve Ege’nin ikinci büyük ilinin İYİ Parti’ye bırakılmasına yönelik Genel Merkezin izlediği politika; tabanda büyük bir öfke kabarmasına neden olurken, seçimin kazanılmasıyla ilgili umutların da savrulmasına yol açtı.
Genel Merkezin örgütün ağırlıklı olarak aday görmek istediği CHP’nin Denizli’deki ağır topu Adnan Keskin’i istememesi, kamuoyu araştırmalarında Keskin ile birlikte adı öne çıkan eski Milletvekili Melike Basmacı’nın geçtiğimiz perşembe günü yapılan ilçe başkanları toplantısında yine görevi kabul etmemesi Büyükşehir adaylığı konusunu tam anlamıyla bir çıkmaza soktu.
CHP’de yaşanan bu gelişmelerin ardından Genel Merkezin tutumu sorgulanmaya başladı. CHP’nin tarihinde hiçbir seçim döneminde bu kadar aciz ve çaresiz bir tabloyla karşı karşıya kalınmadığı ifade edilirken, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Denizli yöneticilerine ‘’ Yeni bir aday bulun’’ talimatını verdiği iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Aylardır ‘’Denizli’yi kazanacağız’’ açıklamaları yapan Kılıçdaroğlu’nun kafasında bir aday olmadığı, bu konuda ciddi hiçbir çalışmanın yapılmadığı ve bu iddialı söylemin içi boş bir senaryodan ibaret olduğu dillendirilmeye başlandı.
CHP’de 24 Haziran tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimlerinin ardından patlak veren olağanüstü kurultay tartışmalarında, Genel Merkeze karşı tavır alan Denizlili 14 delegenin bir eksikle imza vermesi ve kurultay istemesi nedeniyle Genel Merkezin Denizli’yi gözden çıkardığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Bazı partililerin bu konuyu gündeme getirip, ‘’Kılıçdaroğlu Denizli’den intikam mı alıyor’’ sorularının yanıtını aramaya çalıştığı öğrenildi.
İddialar bununla da sınırlı değil. Çünkü, son olarak Genel Merkezin İYİ Parti’ye ‘’Mersin’i bırakın, Denizli’yi verelim’’ teklifinde ısrarcı olması ve bu iddianın ulusal basının gündemine düşmesi, CHP Liderinin Denizli’ye gözden çıkarmasının somut bir yansıması olarak görülüyor. Ayrıca 17 ilçe başkanı ve eski il başkanlarının çoğunun ısrarla Adnan Keskin’i istemesine rağmen örgütün bu görüşünün hiçe sayılması, bu iddiaları güçlendiren önemli göstergelerden biri olarak kabul ediliyor.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kamuoyu araştırmalarında da öne çıkan Adnan Keskin’i baştan beri istememesi ve 24 hazirana gidilen yolda ‘’Önseçim yoksa yokum’’ diyen ve Milletvekilliği başvurusu yapmayan Melike Basmacı’ya kabul etmeyeceği bilinmesine karşın Büyükşehir adaylığı konusunda ısrarcı olunması izlenen stratejinin yanlışlığı ve oyalama taktiği olarak gösteriliyor.
TABANDA UMUTSUZLUK, SEÇMENDE ÖFKE VAR
CHP Genel Merkezinin yol açtığı tün bu gelişmeler, parti tabanında umutsuzluk tohumları ekerken, seçmende ise öfke yaratıyor.
24 Haziran milletvekili seçimlerinde alınan oylar masaya yatırıldığında, CHP’li Büyükşehir aday formülünde CHP ve İYİ parti oylarının seçimi kazanmaya yönelik en güçlü senaryo olarak göz çarpıyor.
Cumhur ittifakının 341 bin oyuna karşılık, Millet ittifakının oyu 310 bin. Aradaki fark 31 bin oy. Bir başka deyişle, kapatılamayacak bir oy farkı yok. Partiler bazında değerlendirildiğinde ise oyların dağılımı şöyle:
AK PARTİ 278.894
CHP 192.006
İYİ PARTİ 112.671
MHP 63.098
Bu tabloya göre, CHP-İYİ Parti ittifakı şart. Ancak CHP’nin oyu İYİ Parti’den 80 bin oy fazla. Bu nedenle, İYİ Partinin de kabul edeceği CHP’li bir Büyükşehir adayıyla seçime gidilmesi en mantıklı yol olarak değerlendiriliyor. İYİ Parti tabanının bu çerçevede, Denizli’de Adnan Keskin ve Melike Basmacı ismine sıcak baktığı da biliniyor. Aynı şekilde, diğer seçenek gündeme gelse bile CHP tabanının sıcak bakabileceği hiçbir aday ismi İYİ Partide henüz dillendirilebilmiş değil.
İşte böylesine olumsuzluk içeren bir ortamda 31 Mart 2019 yerel seçimlerine gidiliyor. AKP-MHP ittifakı ve tabanı bu gelişmelerden bir hayli mutlu. CHP-İYİ Parti ittifakı ve tabanı ise mutsuz ve umutsuz. Mutlu olan tek bir azınlık var. O da CHP Genel Merkezi ve Lideri Kemal Kılıçdaroğlu.